Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pons'un özellikleri ve yapısı

Pons, latincede köprü anlamına gelen beynin sapının bir parçasıdır, beyin sapının ventralinde konumlanır. Medulladan kaudal, orta beyinden rostral olarak ayrılır. Beynin fonksiyonel bir kısmı değildir fakat duyusal ve motor fiber yolları, serebellar ve afferent ve efferent yollar VI. (abdusens), VII. (yüz) ve V. (trigeminal) sinirlerini içerir. VIII. (vestibulocochlear) kraniyalinin belli kısımları ponsun kaudaline uzanır. Uyur/uyanıklığı, göz hareketlerini kontrol eden sinir grupları da ponsta bulunur. Optik çarprazlamanın olduğu yerler yeşille, oculomotor sinirlerin olduğu bölüm lacivertle, trigeminal sinirin olduğu bölüm açık mavi ile, abducens sinir mor ile, vistibular ve yüz sinirleri kahverengi ile gösterilmiştir. Ayrıca arter damarlar turuncu ile gösterilmiştir. Yazının bir sonraki bölümünde ponsun posterior kısmını inceleyeceğiz.

Medulla Oblongata'nın iç anatomisi

Bu kadar yazı okuduktan sonra hala iç yapısına geçemedik mi diye soruyor olabilirsiniz; medullanın genel olarak dış yapısını ve az da olsa bölümlerin görevlerini inceledik. Sıra hangi nükleusun (merkezi sinir sistemindeki nöron kümeleri) ve sinir yolunun (akson demetleri, nükleileri farklı yerlerden tutup birbirlerine bağlayan sinir ulaşım sistemleridir) ne işe yaradığını derinlemesine incelemeye geldi. Bunların hepsinin üstlerinde görsel desteklerle göstermeye çalışacağım, keyifli okumalar.  Medulla oblongata'nın ventralden dorsala 3 farklı bölümden oluştuğunu daha önceden söylemiştik: temel, tegmentum, tectum. Temel dediğimiz yer spinal kordun superioru, yani tam da aşağıdan yukarıya doğru düşünürsek beynimizin başlangıcı diyebiliriz. Tegmentum, 9. ve 12. kraniyal sinirlerinde olduğu olivary nükleinin içerisinde konumlanır. Tectum ise 4. ventrikülün bir parçası olarak olivary nükleinin posteriorunda kalıyor. Case courtesy of Assoc Prof Craig Hacking, Radiopaedia.org. From the cas

Medulla oblongata: Dorsal kısım (Bölüm 2)

Medulla oblongata'nın dorsal yüzeyi, orta kısım dorsal medyan sulkus ile işaretlenmiştir. Bu sulkus, spinal muadili ile  Dorsal medyan sulkusun her iki yanında, sulkusa paralel uzanan iki dikey çıkıntı vardır. Sulkusun hemen yanında bulunan, omurilikten yükselen gracile fasciculus oluşur. Gracile fasciculus kraniyal kısmı, zarif fasikülün lifleriyle sinaps yapan bir röle çekirdeği olan gracile nükleüs içerir. Gracile fasciculus, gracile tubercule olarak adlandırılan kraniyal medulla'nın dorsal yüzeyinde görünür bir genişleme oluşturur. Her gracile fasciculusun laterali, kuneat fasciculus oluşturduğu başka bir dikey çıkıntıdır. Aynı zamanda, kuneat fasciculus için bir röle çekirdeği olan kuneat nükleüsü tarafından oluşturulan kama şeklinde tüberkül olan büyük bir kraniyal genişlemeye sahiptir. Her bir kuneat nükleüsünün laterali, trigeminal sinirin (CN V) omurilik nükleüsü tarafından oluşturulan, trigeminal tubercule adı verilen başka bir çıkıntıdır. Trigeminal tubercule'ün

Panik bozuklukların evrimsel girdileri-çıktıları

 Evet, bugün konu bloğun amacı dışında bir yazı yazacağım. Bilimsel dayanaklı mantık yürütmelerimi yaşanmışlıklarımla harmanlayacağım bir yazı olacak.  Öncelikle bilmeyenler için, sağlık anksiyetesine bağlı olur olmadık yerlerde yoğun panik ataklar geçirmekte olan bir psikoloğum. Şu an daha kontrollüyüm ancak kendimi kontrol edemediğim zamanlar oluyor ki aklıma şu soruları getimeye başladı artık: "Neden oluyor, neler yaşıyorum da oluyor veya neler tetikliyor?", evrimsel bakış açısında "Panik atağın veya anksiyete bozukluğunun neden insanlıkla beraber geldi?", "Evrim neden zihinsel rahatsızlıkları süreç içerisinde elemedi?" ve daha niceleri. Bu yazıda öncelikle panik atağın ne tür süreçlerden geçtiğini ve ardından neden şu zamana kadar kalıtımsal strese yatkınlık modeliyle beraber geldiğini tartışacağız.  İnsanlar panik atak epizodlarında kalp krizi, inme veya daha başka hayatı tehdit eden hastalıklara benzer semptomlar gösterebilir. Bu semptomlar genelde 1