Ana içeriğe atla

Pons'un özellikleri ve yapısı

Pons, latincede köprü anlamına gelen beynin sapının bir parçasıdır, beyin sapının ventralinde konumlanır. Medulladan kaudal, orta beyinden rostral olarak ayrılır.


Beynin fonksiyonel bir kısmı değildir fakat duyusal ve motor fiber yolları, serebellar ve afferent ve efferent yollar VI. (abdusens), VII. (yüz) ve V. (trigeminal) sinirlerini içerir. VIII. (vestibulocochlear) kraniyalinin belli kısımları ponsun kaudaline uzanır. Uyur/uyanıklığı, göz hareketlerini kontrol eden sinir grupları da ponsta bulunur.
Optik çarprazlamanın olduğu yerler yeşille, oculomotor sinirlerin olduğu bölüm lacivertle, trigeminal sinirin olduğu bölüm açık mavi ile, abducens sinir mor ile, vistibular ve yüz sinirleri kahverengi ile gösterilmiştir. Ayrıca arter damarlar turuncu ile gösterilmiştir.

Yazının bir sonraki bölümünde ponsun posterior kısmını inceleyeceğiz.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medulla Oblongata'nın iç anatomisi

Bu kadar yazı okuduktan sonra hala iç yapısına geçemedik mi diye soruyor olabilirsiniz; medullanın genel olarak dış yapısını ve az da olsa bölümlerin görevlerini inceledik. Sıra hangi nükleusun (merkezi sinir sistemindeki nöron kümeleri) ve sinir yolunun (akson demetleri, nükleileri farklı yerlerden tutup birbirlerine bağlayan sinir ulaşım sistemleridir) ne işe yaradığını derinlemesine incelemeye geldi. Bunların hepsinin üstlerinde görsel desteklerle göstermeye çalışacağım, keyifli okumalar.  Medulla oblongata'nın ventralden dorsala 3 farklı bölümden oluştuğunu daha önceden söylemiştik: temel, tegmentum, tectum. Temel dediğimiz yer spinal kordun superioru, yani tam da aşağıdan yukarıya doğru düşünürsek beynimizin başlangıcı diyebiliriz. Tegmentum, 9. ve 12. kraniyal sinirlerinde olduğu olivary nükleinin içerisinde konumlanır. Tectum ise 4. ventrikülün bir parçası olarak olivary nükleinin posteriorunda kalıyor. Case courtesy of Assoc Prof Craig Hacking, Radiopaedia.org. From the cas

Merhaba beyin kullanıcıları!

Merhaba,  Öncelikle söylenmesi gereken, bu blogun neden kurulduğu olacak ve sanırım kısa sürecek, sonuçta roket bilimi ile ilgili bilgiler yazmaya gelmedim. Beyin, sinir sistemi ve yapısı hakkında konuşmak için buradayız sanırım. Konuşmak yanlış bir terim olabilir, çünkü işteş bir şey yapmayacağız ama konuşmanın işteş olmayanı da yok. O yüzden açıklayıcı bazen de tartışmacı bilgi aktarımı yapacağım bir yer olacak bu alan. Bazen tümevarımcı, bazen gelimci, bazen ingilizce, çoğunlukla türkçe, bazen sokratik, bazense tamamen dogmatik bilgilerle bir yolculuğa çıkacağız gibi duruyor. Gibi duruyor mu acaba? LAFI UZATMADAN SÖYLEYEYİM, bu blogda beynin yapılarını primitif alanlardan tutup en gelişmiş bölümlerine kadar inceleyeceğiz. Bu sırada Evrim Ağacı 'nda güzel bir sinirbilim serisi var. Ancak bu seriden farklı olarak beynin yapısını, bölümlerin neden o şekilde göründüklerini ayrıntısıyla incelemeyi planlıyorum. Bu tabii ki de saatler alacak bir konu ve uzun soluklu bir blog serisi ol

Beyin Anevrizması; Ne, Neden, Nasıl?

     Bu yazıyı geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Grant Imahara, benzer bir şekilde hayatını kaybeden canım kardeşim, dostum Emre ve kalp anevrizması olan canım babam için yazıyorum. Daha fazla farkındalık sizinle beraber olsun, kendinize çok dikkat edin sevgili okurlarım.       Anevrizma vücudun herhangi bir yerinde olabilir ancak beyin ve kalp gibi hayati bölgelerde meydana gelenlerin hayati sonuçlar doğurması olasıdır. Yaşlanmanın ve bazı komplikasyonların doğal bir sonucudur bu. Etrafımızdaki insanlar ve kendimizde böyle bir durumun öldürücülüğünü azaltmak, bu kondisyonun farkındalığının yaratılmasının önemini vurgular, çünkü sağlıklı bir diyet, sigara ve alkolden uzak durmak, bol su tüketimi ve hareket genetik olmayan beyin anevrizmalarının önüne geçmede çok önemlidir. Daha fazla uzatmadan:      Beyin anevrizması (damar genişlemesi) hipertansiyon, sigara ve alkol kullanımı, guatr veya genetik dolaşım ve damar hastalıklarından oluşabilen; aynı bir üzümün salkımda durması gibi gözüke